jojo's bizarre adventure karakterlerinin çoğunun "naniieeeğğğ!!!" şeklinde bağırarak ultra abartı şeklinde sarf ettiği soru ifadesi
bu aralar otuzuncu bölümde yarıda kestiğim maratonumu sürdürdüğüm dizidir. animelerin arasında 3d bir şey olarak bunu izliyorum iyi geliyor. hatta çok ama çok iyi geliyor.
eşsizdir çünkü türkiye sınırları içerisinde çekildiğine şahit olduğum ilk absürd komedi dizisi bu. ha bir tane de youtube dizisi vardı, ismini hatırlayamadığım.
herkesin konuşma üslubunu değiştirmiş olması dahi toplum üzerindeki etkisinin gücünü anlatmak için yeterli bence. çok sevildi, hatta uluslararası sıralamalarda ilk 10'daydı bir ara diye anımsıyorum. tabii bu kadar popüler olan her şey sevecenliğini bir süre sonra yitiriyor, soğuyorsunuz. sanırım ta 2019 yılında izlemeye karar vermem bu yüzden iyi oldu. yüksek lisans ile boğuşacağım günler yakın ve böyle bir şeye ihtiyacım var. gintama'yı da doktoraya sakladım gfdkj dahiyane bir plan bence. hedefim akademinin basamaklarını tırmanırken anksiyeteyi ve stresi kendimden uzak tutmak.
evet, bu diziye dönersek mecnun'un konuşma tarzının çok tutulması bu absürt komedi dizisinin absürt olay örgüsüne dikkat çeken bir konuşma tarzı olması çok önemliydi. gerçek hayatın sıkıcılığına karşı bu konuşma tarzı da birebir aynı etkiyi yansıtabiliyordu. bu dizi z kuşağının ilk temsilcileri olan bizlerin lise dönemimize denk geldi. liseliyken alayımız mecnun gibi konuşur ederdik, dönere düşerdik, buradan internet kafeye mi gitseydik, çalışalımdı biz di mi şimdi. kafası çalışmayan, karşılaştığı durumlar karşısında yer yer ne yapacağını bilemeyen mecnun'un bu durumunu her seferinde samimi bir üslupla dile getirmesi çok beğenildi. ha ben bu konuşma tarzını taklit etmeyi üniversitede bıraktım, bırakmayanlarımız da oldu, bu durum gıcığımıza da gitti ama sanırım bu diziyi izleyen topluluğun parçası olmayı sevdik, bu dizi hayatımızın içerisindeydi çünkü güncel olan olaylara göndermeleriyle ve villalar veya konaklar yerine kireçburnu'nda geçiyor olması sebebiyle hayatımız da bu dizinin içerisindeydi.
çok övdüm çünkü eşsiz. bunun gibi yapımlar nadir gelecek zira televizyonumuzda zenginin fakirin aşkı, mafyanın kirli işleri, kenar mahallenin silahlı şiddeti daha çok ilgi görüyor. rtükün ne yaptığını, neye yaradığını ben de bilmiyorum.
eşsizdir çünkü türkiye sınırları içerisinde çekildiğine şahit olduğum ilk absürd komedi dizisi bu. ha bir tane de youtube dizisi vardı, ismini hatırlayamadığım.
herkesin konuşma üslubunu değiştirmiş olması dahi toplum üzerindeki etkisinin gücünü anlatmak için yeterli bence. çok sevildi, hatta uluslararası sıralamalarda ilk 10'daydı bir ara diye anımsıyorum. tabii bu kadar popüler olan her şey sevecenliğini bir süre sonra yitiriyor, soğuyorsunuz. sanırım ta 2019 yılında izlemeye karar vermem bu yüzden iyi oldu. yüksek lisans ile boğuşacağım günler yakın ve böyle bir şeye ihtiyacım var. gintama'yı da doktoraya sakladım gfdkj dahiyane bir plan bence. hedefim akademinin basamaklarını tırmanırken anksiyeteyi ve stresi kendimden uzak tutmak.
evet, bu diziye dönersek mecnun'un konuşma tarzının çok tutulması bu absürt komedi dizisinin absürt olay örgüsüne dikkat çeken bir konuşma tarzı olması çok önemliydi. gerçek hayatın sıkıcılığına karşı bu konuşma tarzı da birebir aynı etkiyi yansıtabiliyordu. bu dizi z kuşağının ilk temsilcileri olan bizlerin lise dönemimize denk geldi. liseliyken alayımız mecnun gibi konuşur ederdik, dönere düşerdik, buradan internet kafeye mi gitseydik, çalışalımdı biz di mi şimdi. kafası çalışmayan, karşılaştığı durumlar karşısında yer yer ne yapacağını bilemeyen mecnun'un bu durumunu her seferinde samimi bir üslupla dile getirmesi çok beğenildi. ha ben bu konuşma tarzını taklit etmeyi üniversitede bıraktım, bırakmayanlarımız da oldu, bu durum gıcığımıza da gitti ama sanırım bu diziyi izleyen topluluğun parçası olmayı sevdik, bu dizi hayatımızın içerisindeydi çünkü güncel olan olaylara göndermeleriyle ve villalar veya konaklar yerine kireçburnu'nda geçiyor olması sebebiyle hayatımız da bu dizinin içerisindeydi.
çok övdüm çünkü eşsiz. bunun gibi yapımlar nadir gelecek zira televizyonumuzda zenginin fakirin aşkı, mafyanın kirli işleri, kenar mahallenin silahlı şiddeti daha çok ilgi görüyor. rtükün ne yaptığını, neye yaradığını ben de bilmiyorum.
çok tatlış bir animedir, çocukları, çocuklara bakmayı, bir aile olmayı sevdiren türden. fakat bu spoiler'dan gözünüzü sakınarak geçin mangayı okumaya niyetiniz olmasa dahi.
internette yayınlanmak üzere çizilen karikatür ve çizgi roman serileridir. bu sebeple çoğunlukla sayfa sayfa değil, ekranda akan uzun bir şerit olarak hazırlanır. özellikle akıllı telefon devrinde bu format çok ilgi görmüş ve birçok çizer, akıllarındaki hikâyeleri genellikle haftalık bazda paylaştıkları webtoon'lar şeklinde çizmeye başlamışlardır. herkes tarafından sevilen ve tutulan bir formattır sonuçta. genellikle tamamen renklendirilmiş olarak çizilirler ve hatta uygulama veya websitesinin desteklediği durumlarda soundtrack olarak arkadan bazı şarkıların çalınması da sağlanabilir.
webtoons.com bu alanda en çok öne çıkan internet sayfasıdır. android ve ios için uygulaması da bulunmakta bu sitenin.
ah, bir de korelilerin çizdiği mahnwalar ile çok karıştırılıyor. rasenya'nın verdiği linkte yazıldığı gibi, webtoon tam olarak serbest bir hikâye formatı. ben çizersem de webtoon olur yani. peki haftalık çizer miyim, ahahah elbette hayır :') ama sizin aklınızda çizmek varsa bir şans verin kendinize, yerli webtoon okumayı da istiyorum ben*
webtoons.com bu alanda en çok öne çıkan internet sayfasıdır. android ve ios için uygulaması da bulunmakta bu sitenin.
ah, bir de korelilerin çizdiği mahnwalar ile çok karıştırılıyor. rasenya'nın verdiği linkte yazıldığı gibi, webtoon tam olarak serbest bir hikâye formatı. ben çizersem de webtoon olur yani. peki haftalık çizer miyim, ahahah elbette hayır :') ama sizin aklınızda çizmek varsa bir şans verin kendinize, yerli webtoon okumayı da istiyorum ben*
webtoon aleminin en değişik romantik serilerinden. lle hey tarafından çiziliyor.
lisede bir öğretmen olan bayan han'ın ailesi garip bir lanetin etkisi altında. bu lanet yüzünden ilk öpüşmesinden sonra her geceyarısı köpeğe dönüşmek zorunda olan han'ın bu laneti çözmesinin tek yolu, aynı kişi ile tekrar öpüşmek fakat han'ın öpüştüğü kişi okuldaki çalışma arkadaşlarından biri ve kendisinin köpek fobisi var. dın dın dııııın. ne de güzel denk gelmiş di mi.
konsepti çok basit ama sıradışı olan bu hikâye romantikli bir hikâye arayanlar için ideal.
lisede bir öğretmen olan bayan han'ın ailesi garip bir lanetin etkisi altında. bu lanet yüzünden ilk öpüşmesinden sonra her geceyarısı köpeğe dönüşmek zorunda olan han'ın bu laneti çözmesinin tek yolu, aynı kişi ile tekrar öpüşmek fakat han'ın öpüştüğü kişi okuldaki çalışma arkadaşlarından biri ve kendisinin köpek fobisi var. dın dın dııııın. ne de güzel denk gelmiş di mi.
konsepti çok basit ama sıradışı olan bu hikâye romantikli bir hikâye arayanlar için ideal.
admin şeysi. klavye sörfçüsünün yükselişi, yorulmadan burası için uğraşan senpai.
zaman sıkışması yaşayınca animelerden daha fazla ilgilendiğim şey oldu bunlar. genellikle çevirmen kısmında büyük sorunlar yaşanır, gruplar eleman sıkıntısı çeker, para sıkıntısı çeker, büyük manga siteleri siteye reklam dayayıp paraları hüpletirken biri yer biri bakar olur ve kıyamet kopuverir. gönüllülük zor şeydir.
japonca'da maymun anlamına gelen kelime
ingilizce bilmeyen bir yabancı transfer öğrencisi olan olivia, teneffüs sırasında, hanako honda ile "diğer tarafa bak" oyununu oynamaktadır. onların bu davranışları, ablasına karşı oyun kaybederek geçirdiği kötü çocukluğundan dolayı insanlara karşı sürekli alaycı tavırlara bürünen ve bu sebeple yalnız kalan kasumi nomura'nın dikkatini çeker. normalde rekabet etmeye istekli biri olmayan kasumi, olivia'nın eğlenceye katılma teklifini reddetse de kendisini zamanla bu iki tuhaf kızın arasında bulur. kısa sürede bu tuhaf üçlü arasında doğan samimiyet, "pastime club" ın kurulmasına sebep olur.
güzel bir slice of life komedi animesidir, içerisinde safi komedi unsurları vardır. zaman geçirmek için "pastime club"ı izlemek bence can sıkıntısına oldukça basit bir çözüm.
güzel bir slice of life komedi animesidir, içerisinde safi komedi unsurları vardır. zaman geçirmek için "pastime club"ı izlemek bence can sıkıntısına oldukça basit bir çözüm.
youtube sayesinde super nintendo entertainment system konsolu için çıkan versiyonuna rastladığım ve gerçekten korkunç bulduğum bir point-and-click türünde oyun. neden? çünkü snes denilen o nalet oyun konsolunun bir hesaplama çekirdeği ve bir dsp'den oluşan ses çipi korkunç sesler çıkarma konusunda şimdiye kadar var olmuş en başarılı enstrüman ondan. bu sistem için çıkmış en mutlu oyunlarda bile korkunç sesler duyabiliyorsunuz. çipin 64kb'lık kapasitesiyle çıkarabildiği kısıtlı ses yelpazesi tamamen korkunç.
konusu ise şöyle: yetimhanede büyüyen jennifer ve arkadaşları, mrs. barrows gizemli biri tarafından evlat edinilmek isteniyor. jennifer ile arkadaşları mrs. barrows'u beklerken jennnifer dayanamıyor, "gidip kendisiyle konuşayım ne zaman aşağıya inecekmiş" diyerek. tam ayrıldığı salondan bir ses geliyor, dönüyor bakıyor ki yetimhaneden gelen ekibin hiçbirisi ortalıkta yok.
o bir kenara, makas adam olarak tabir edilen bobby adındaki ve 9 yaşındaki çocuk, oyunda her yerden çıkıyor. her. yerden. nereye tıklarsanız tıklayın bu herif zart diye bir yerden çıkıyor ve bir kovalamaca sahnesi başlıyor.
bu oyunu en ilginç yapan şey ise oyunun başında ilk kovalamaca sahnesinde arabayı çalıştırıp kaçma seçeneğinin önünüze seriliyor olması. sizinle birlikte o malikâneye sıkışıp kalan arkadaşlarınız? ne halleri varsa görsünler. peki bu seçeneği seçmek sizi mutlu ediyor mu? hayır. (bkz:karma is a bitch) oyunun en iyi sonu bile iyi bir son sayılmaz kanımca.
birden çok sonu olan korku oyunlarının kötü yanı, sizi kötü bir son ve ending credits ekranı ile baş başa bırakarak depresyona sürükleyebilmesi. "neyi yanlış yaptım" diye düşünüyorsunuz öylece ama bu oyunda en iyi sonu görebilmek için her tarafı kurcalamanız gerektiği kadar bazı şeylere de hiç elleşmemeniz ve her şeyle doğru sırada etkileşim kurmanız gerekiyor.
hakkında tüm sonlara nasıl ulaşabileceğinizi detaylıca anlatan yarım saatlik bir video da var:
konusu ise şöyle: yetimhanede büyüyen jennifer ve arkadaşları, mrs. barrows gizemli biri tarafından evlat edinilmek isteniyor. jennifer ile arkadaşları mrs. barrows'u beklerken jennnifer dayanamıyor, "gidip kendisiyle konuşayım ne zaman aşağıya inecekmiş" diyerek. tam ayrıldığı salondan bir ses geliyor, dönüyor bakıyor ki yetimhaneden gelen ekibin hiçbirisi ortalıkta yok.
o bir kenara, makas adam olarak tabir edilen bobby adındaki ve 9 yaşındaki çocuk, oyunda her yerden çıkıyor. her. yerden. nereye tıklarsanız tıklayın bu herif zart diye bir yerden çıkıyor ve bir kovalamaca sahnesi başlıyor.
bu oyunu en ilginç yapan şey ise oyunun başında ilk kovalamaca sahnesinde arabayı çalıştırıp kaçma seçeneğinin önünüze seriliyor olması. sizinle birlikte o malikâneye sıkışıp kalan arkadaşlarınız? ne halleri varsa görsünler. peki bu seçeneği seçmek sizi mutlu ediyor mu? hayır. (bkz:karma is a bitch) oyunun en iyi sonu bile iyi bir son sayılmaz kanımca.
birden çok sonu olan korku oyunlarının kötü yanı, sizi kötü bir son ve ending credits ekranı ile baş başa bırakarak depresyona sürükleyebilmesi. "neyi yanlış yaptım" diye düşünüyorsunuz öylece ama bu oyunda en iyi sonu görebilmek için her tarafı kurcalamanız gerektiği kadar bazı şeylere de hiç elleşmemeniz ve her şeyle doğru sırada etkileşim kurmanız gerekiyor.
hakkında tüm sonlara nasıl ulaşabileceğinizi detaylıca anlatan yarım saatlik bir video da var:
tatlı-çirkin karakter modasıdır, japonya'da çok popülerdir bu. karakter tasarlarken hem tatlı hem de çirkin görünmesi sağlanır, bu şekilde hazırlanan karakterlerin her türlü ürünü çok satar
sadece revengeance'sini oynadığım oyun serisi. fırsay bulursam solid serisini hatmetmeyi planlıyorum. newgrounds üzerinde çok sağlam parodileri de var
edit: yıllar sonra tekrar uğradım çünkü metal gear solid serisini övmek istiyorum. playstation'ın ilk zamanlarındaki metal gear solid'den mgsv phantom pain'e kadar her bir oyunundaki detay seviyesi beyin yakıcıdır. hikayesi de ayrı bir güzellikte zaten. kalitenin dibidir yani. yaratıcısı hideo kojima, konami ile bozuştuktan sonra serinin son oyununu ps4 için çıkarmış ve bir sonraki projesi olan death stranding'e geçmiştir. yazık da olmuştur ama arkada bıraktığı oyun serisi her zaman için oyun endüstürisinin şöhret bulvarında baş köşede olacaktır.
edit: yıllar sonra tekrar uğradım çünkü metal gear solid serisini övmek istiyorum. playstation'ın ilk zamanlarındaki metal gear solid'den mgsv phantom pain'e kadar her bir oyunundaki detay seviyesi beyin yakıcıdır. hikayesi de ayrı bir güzellikte zaten. kalitenin dibidir yani. yaratıcısı hideo kojima, konami ile bozuştuktan sonra serinin son oyununu ps4 için çıkarmış ve bir sonraki projesi olan death stranding'e geçmiştir. yazık da olmuştur ama arkada bıraktığı oyun serisi her zaman için oyun endüstürisinin şöhret bulvarında baş köşede olacaktır.
naruto shippuden ultimate ninja storm revolution denen oyunda bildiğin tek dövüşte en az 980 adet çıkartılan (illa ki) über ninja tekniği. afedersiniz onsuz 5 saniye geçirmiyor narutocan
uzuuuun zaman sonra sözlüğe dönenler kervanına katılan ve içeriği dolu entrylerine kaldığı yerden devam eden otta
istanbul ile finale kaldıktan sonra oyların büyük bir çoğunluğunu alarak seçilen tokyo'nun önümüzdeki yıl ev sahipliği yapacağı olimpiyat oyunlarıdır. bir yıldan az kaldı, heyecan dorukta. yıllar önce "orada olmak istiyorum" demiştim, bu isteğim gerçekleşebilir mi bilinmez ama çok ilginç bir olimpiyat etkinliği olacağı kesin. abd'nin birçok milli spor ekibi twitter hesaplarından yardırıyor son birkaç gündür, iddialılar: https://twitter.com/USASwimming/status/1153688369509163008?s=20
gitmek istediğim yegane yerlerden
yaşadığı güvenlik zafiyetinin ardından topluluklara açık api'ları kapatılmış ve bu durum taiga ve mal updater gibi programların çalışmasını durdurmuştu. myanimelist, yaptığı açıklamada tekrar public api'larını test etmeye başlayacaklarını duyurdu. yani izlediğiniz bölümleri otomatik kaydetme lüksü geri dönecek ve myanimelist resmi mobil uygulaması ile birlikte alternatik mobil uygulamalar da geri dönecek
bir hikikomori nin bu durumundan kurtuluş sürecini konu alan romantik komedi.
kurtarıcı melek nasıl olur göstermiştir.
ayrıca biraz ecchi unsuru da içerir, uyaralım.
nhk:nippon hikikomori kyoukai oluyor bu arada.
kurtarıcı melek nasıl olur göstermiştir.
ayrıca biraz ecchi unsuru da içerir, uyaralım.
nhk:nippon hikikomori kyoukai oluyor bu arada.
1 mayıs 2019 tarihinde japonya imparatoru akihito'nun soyundan gelen naruhito'nun 126. imparator olarak tahta geçmesi ile başlamış dönem. heisei çağından sonra gelir
var olmuş en komedi isekai animelerinden birisi. baştan sonra troll bir ekiple şeytan kralı alt etmek bir yana, isekai dünyasının kenar köşesinde bir şehirde basit görevleri yapmak dahi ne kadar zormuş, bunu izlediğinizde anlarsınız.
kazuma satou'nun isekai diyarına geçmesine neden olan ölüm şekli dahi bu serinin normal bir isekai olmayacağını gösteren bir işaretti. oraya kadar ciddi ilerleyen anime, aqua'nın kazuma'nın karşısındaki ilk tepkisi ile başlayan olaylar serisinde iki sezon boyunca komedinin seviyesi hep yüksekti. megumin'in patlama büyüsüne olan aşkını paylaşsam da kendisinin çok küçük olduğu ve bunun için yunyun'a eziyet ettiği de bir gerçek :p aqua'nın işe yaramazlığı, darkness'ı gerçek bir şovalye yapan nedenin saçmalığı, eris'in kazuma ile olan sırrı... baştan aşağı çok farklı bir komedi anlayışı. herkese hitap edeceğini zannetmiyorum.
light novel'ı da şahane diyorlar, el attım okuyacağım yakında. animesi yetmedi resmen.
kazuma satou'nun isekai diyarına geçmesine neden olan ölüm şekli dahi bu serinin normal bir isekai olmayacağını gösteren bir işaretti. oraya kadar ciddi ilerleyen anime, aqua'nın kazuma'nın karşısındaki ilk tepkisi ile başlayan olaylar serisinde iki sezon boyunca komedinin seviyesi hep yüksekti. megumin'in patlama büyüsüne olan aşkını paylaşsam da kendisinin çok küçük olduğu ve bunun için yunyun'a eziyet ettiği de bir gerçek :p aqua'nın işe yaramazlığı, darkness'ı gerçek bir şovalye yapan nedenin saçmalığı, eris'in kazuma ile olan sırrı... baştan aşağı çok farklı bir komedi anlayışı. herkese hitap edeceğini zannetmiyorum.
light novel'ı da şahane diyorlar, el attım okuyacağım yakında. animesi yetmedi resmen.