dünyanın en kısa şiiri olarak da bilinen haiku, japon edebiyatına özgü bir şiir formudur. haiku, her bir mısrası 5-7-5 hece ölçüsüyle yazılan ve toplam üç mısradan oluşan bir şiir şeklidir. şiir içerisinde muhakkak mevsime ilişkin bir ifadenin bulunma
zorunluluğu, haiku'yu diğer şiir türlerinden ayıran önemli bir özelliğidir. (son yıllarda, serbest vezinle ve mevsim ifadesi kullanmadan yazılan haiku şiirleri de yeni bir tarz olarak popülerlik kazanmıştır.)
haiku şiirinin en önemli temsilcisi; hiç şüphesiz, matsuo bashoo (1644-1694)'dur. girişte yer alan şiir, dünyanın belki de en meşhur haiku şiiridir. şiirde geçen kurbağa figürü ilkbaharı simgelemekte ve bu şekilde mevsim ifadesi yerini de tutmaktadır. batıda haiku şiirinin tanınması ve yaygınlaşmasıyla, japonca dışındaki diğer dillerde de haiku şiirlerinin yazıldığı görülmektedir. ülkemizde haiku şiirinin başarılı uygulayıcılarının başında ise orhan veli kanık gelmektedir.
çizimleri konusunda en gerçekçi animeler listesinde rahatlıkla ilk sıralara oynayabilecek olan, her karakterindeki karizmayla rahat başka bir seri çıkarabilecek ve konusuyla da peh dedirten seridir. müzikler konusunda vasat olsa da çizimler olağanüstüydü. seri biraz daha uzun sürse diğer kralları ve bu kralların gerçekte ne yaptıklarını ya da ne yapmak istedikleri hakkında daha çok bilgi edinirdik. sanırım 5. ve 6. kralı göstermediler. ayrıca altın kralın gücünü de göreydik eyiydi. seri hakkında ne dersek diyelim kısalığı sorun çıkarıyor. ikinci sezonu çıkar mı bilmem ama bence idare eder bir final verdiler. ayrıca kızıl kral mikoto'daki sesin yarısı ben de olsa ohoooo (bkz:anladın sen onu)
notum, 10 üzerinde 8. uzun zamandır verdiğim en yüksek not.
notum, 10 üzerinde 8. uzun zamandır verdiğim en yüksek not.
animenin sadece çocuklar için olmadığının en büyük kanıtlarından biridir. mecha gibi bir türde bu kadar fan toplaması zaten ne kadar başarılı olduğunu gösterir.
yazarın içinden kopup gelen not: o son sahnede "zero requiem" çalmayacaktın antuan, fena hüzünlendirir.
yazarın içinden kopup gelen not: o son sahnede "zero requiem" çalmayacaktın antuan, fena hüzünlendirir.
okuldan sonra eve koşup hemen trtyi açar izlerdik, hey gidi hey. şimdi sorsan pek bir şey hatırlamam ama güzeldi be usta.
ah tomoko ah. halbuki ne şirin şeydin sen
mangası yıllar önce bitmiştir, bitince okurum diyenlere duyurulur
güzel serilerden biriydi. hele son bölümü on numara dört yıldız idi. ben her şeyi ile beğendim ve açıkçası bitmemesii istedim. umarım devamı çıkar. inşallah çıkar
altyazılı bulamadığım için ingilizce dublajlı izlediğim(bkz. allah kimseye ing. dublajlı anime izletmesin) ortalığının kan revan halde olduğu anime. fena değil izlenebilir ve bence overrated animeler arasındadır. opening iyiydi yanderelik vardı 13 bölüm, dediğim gibi izlenebilir
hızlı yaşa genç öl demektir. lakin "ben hızlı koşan atın b.ku seyrek düşer" mottasını savunurum
popüler kültür kazancının yanı sıra büyük bir genel kültür birikimi de sağladığı söylenebilir dizi için. karakterlerin hepsi(castiel hariç) itici geldi bana. özellikle her daim süren sam-dean kavgaları. tamam kader diyebilirsiniz(michael-lucifer) ama bence işlenişi çok monotonlaştırıyor bu durum. genel olarak iyi dizidir tavsiye ederim
suç-polisiye-bilimkurgu-distopya türünde güzel bir seri. ilk 10 bölüm çok yavaş ilerlese de sonraları açılıyor. derin konu ve düşünceleri de barındırıyor. hele makishimanın alıntıları, söylediği sözler seriye bariz bir kalite katıyor. karakter, hikaye, animasyon, müzik ve diğer her şeyiyle çok iyi bir seri. bunu kim olursa olsun açıkça görebilir.
asıl konusu oyun olan fakat kötü niyetli insanların gerçekte de böyle bir şey yapsak nasıl olur diye düşünüp her elemanın eline bomba verip bir adaya atmasını ve gelişen olayları anlatan survivor animesi. kısa anime, mesajını veren anime, izlenebilir anime...
kral serilerden biridir. mtv sağolsun izlerdik az çok(tabi seriyi tamamen başka zaman izlemiştim). karakterleri olsun, karakterlerinin güçleri olsun ağzım açık izlerdim. müzikleri ise hala ayrı bir klasörde duruyor, arada açıp dinlerim. basilisk'in bir de live-action filmi vardı. animelerden bihaberken starda "shinobi" adıyla izlemiştim filmi. izlemeyenler için tavsiye edeyim iyi filmdir.
neyse kısaca birkaç şey söylemek gerekirse bu seri yeni başlayanlar için bulunmaz hint kumaşıdır, neden? çünkü serinin türkçe dublajlı versiyonu da vardır. ki kaliteli bir dublaja sahiptir. ha ayrıca isterseniz ing dublajlı versiyonu da var ama onu tavsiye etmem. diğer başlangıç serisi için (bkz:last exile)
neyse kısaca birkaç şey söylemek gerekirse bu seri yeni başlayanlar için bulunmaz hint kumaşıdır, neden? çünkü serinin türkçe dublajlı versiyonu da vardır. ki kaliteli bir dublaja sahiptir. ha ayrıca isterseniz ing dublajlı versiyonu da var ama onu tavsiye etmem. diğer başlangıç serisi için (bkz:last exile)
"tk" reyiz diyorum ve susuyorum. bir de kanade(kanadeydi de mi o angel kızın ismi?)nin "versiyon"un teleffuzu çok hoşuma gitmişti. "vörjın"ı onun gibi teleffuz etmeye çalıştığım doğrudur(olum ne gereksiz adamım).
silah tüccarlığı yapan koko hekmatyar'ın, çocuk bir asker jonah'ı kendi şahsi koruması olarak yanına almasını ve daha sonra gelişen olayların anlatıldığı 12 bölümlük anime serisi. konu olarak silah ticaretini esas alan seride dünyanın acı gerçekleri bir anime serisinde olabileceği ölçüde anlatılmaktadır. karakterler ve hikaye bakımından oldukça iyi ayrıca izlerken sıkılmıyorsunuz. seride bayan karakterler özellikle ön plana çıkarılmış izlenimi var. çok güzel bir o kadar güçlü ve zeki bayan karakterler seriyi çok ileriye götürmüş diyebilirim. bu türün en iyisi olmasa da izlediğim seriler içinde black lagoon'dan sonraki en iyi denilebilir jormungand'a. yine iyi opening'e de sahiptir.
berserk'in animesi iyidir, mangası efsanedir. izlemeyen okumayan varsa hiç durmadan başlasın derim. olaganüstülük ve gerçekliği çok başarılı bir şekilde yansıtması en büyük özelliğidir. az bir cinsellik vardır mazur görün. guts'tan efsane replik yazmasam olmaz "eğer tanrıyı görürsen beni rahat bırakmasını söyle" der bir bölümde ve o devasa kılıcını alıp çeker gider.
sevemediğim animelerdendir. la olum sen vampirsin vampir! git adam öldür, kan iç, birini kazığa geçir ne bileyim geç tabutuna yat. senin ne işin olur aşkla meşkle?
geleneksel japon pirinç yemeği. pirinç kaynatıldıktan top şekline getirilerek servis edilir ve tüketilir. yine her animede görülür, gözümüze sokulur.
kemanla harikalar yaratan abla. sadece keman çalmaz onunla dans eder, ordan oraya koşar, coşar, bir olur adeta. birçok oyun ve film ostlerini coverlamıştır, birçok sanatçıyla düet yapmıştır
bir ara iyi bir rekabet ortamı olmuştu diye hatırlıyorum. hatta aynı animeyi farklı gruplar alıp çeviri savaşları gibi bir durum da vardı sanırım. forumlarda böyle şeyler gördüğümü hatırlıyorum. şu an ise gruptan çok bireysel bir çeviri durumu var. gerçi bunların çoğu da dağılan grupların elamanları. bu sıralar grupları takip etmiyorum ama bireysel olarak eray güneş, niklous, sheytangirl vs. falan yekten devam ediyorlar.
not: çeviri gruplarının bazısı(özellikle yeni olanlar) sanki yapımcı şirketiymiş gibi animlerde op'tan önce bir giriş hazırlıyorlar ya reklam için, ha işte onu yapmayın arkadaşlar. biz zaten atlıyoruz orayı emeğinize yazık.
not: çeviri gruplarının bazısı(özellikle yeni olanlar) sanki yapımcı şirketiymiş gibi animlerde op'tan önce bir giriş hazırlıyorlar ya reklam için, ha işte onu yapmayın arkadaşlar. biz zaten atlıyoruz orayı emeğinize yazık.