en mükemmel filmlerden biri ve çok değişik bir gerçeklik akımının öncüsü.
biz bir bilgisayar programının içinde miyiz acabağ? sorusunu kendime defalarca kez sormamın nedeni
ıchigo'nun siyah paletli kopyası olarak gördüğüm sonra kendine ait hikâyesini görünce ayrı kategoriye aldığım reyiz-karizma karakter
404 error veya tercihe göre otaku'nun mavi ekran vermesine sebep olan soru.
evet efendim, öyle bir dünya hayal edemeyiz. etmek istemeyiz de.
evet efendim, öyle bir dünya hayal edemeyiz. etmek istemeyiz de.
zamanında yumurcak tv de animesi çıkmıştı diye hatırladığım klasik victor hugo eseri
şaheserdir, bir kısmını okumuşluğum ve bırakmışlığım vardır, evet hata ama eğer bir kitabı bırakırsam içinde canımı sıkan birşey olduğundandır. huyum kurusun.
şaheserdir, bir kısmını okumuşluğum ve bırakmışlığım vardır, evet hata ama eğer bir kitabı bırakırsam içinde canımı sıkan birşey olduğundandır. huyum kurusun.
yeşil dev çizgiroman karakteri
avengers filminde loki'yi yerden yere vurması süperdir.
avengers filminde loki'yi yerden yere vurması süperdir.
part time profesör, part time samuray olan er kişisidir, townsville şehrinde yaşar.
otakuturk.net/foto
otakuturk.net/foto
otakuturk.net/foto
profesör utonyum'un laboratuvarda mükemmel kızın formülünü (şeker, baharat ve iyi olan her şey) denerken tencerenin fazlasıyla yakınında tuttuğu kimyasal madde. sonuçta sakınan göze çöp batmış, kaçınılmaz olan gerçekleşmiştir ve karışımın içine bu madde de katılmıştır. akabinde doğan kızlarımız ideal kız evlat itemlerinin yanı sıra süper kahraman itemleri olan üstün fiziksel güç, yüksek zeka, gözden ışın, enseye tokat gibi bonuslarla gelmiştir ve townsville şehrinin koruyucuları olmuşlardır.
herkesin ilgi alanları çeşitlilik gösteriyor olsa da otaku türk sözlük'te olduğumuz için japonya, japonca, japon kültürü ve anime gibi konu başlıkları altındaki bazı tavsiye edilebilecek podcast serilerini derlemeye karar verdim. şimdilik bkz. halinde bırakacağım ancak zamanla açıklamalarını eklemeyi planlıyorum.
Anime Fans Against Anime: https://afaapodcast.libsyn.com/
KoshienCast: https://www.stitcher.com/podcast/matthew-ely/koshiencast-a-sports-anime-fan-podcast
Akihabara Renditions: https://akibaren.net/
Tofugu: https://www.tofugu.com/podcast/
Podcast kaydeden bir ottamız da var, animemeraklisiblogcu'dan Turkzuka Cast. sözlük bu adrese yönlendiremediği için düz yapıştıracağım, kopyalayıp adres çubuğunuza yapıştırın linki: open.spotify.com/show/5n3etwfsu45ohn7x0ougva
Benim planlarım han solo olarak bu işe atılmak ya da birkaç otta ile bu girişimi yapmak arasında bir yerde şu anda. Birkaç kişi olursak güzel bir ekip işi çıkarmak zor değil.
Anime Fans Against Anime: https://afaapodcast.libsyn.com/
KoshienCast: https://www.stitcher.com/podcast/matthew-ely/koshiencast-a-sports-anime-fan-podcast
Akihabara Renditions: https://akibaren.net/
Tofugu: https://www.tofugu.com/podcast/
Podcast kaydeden bir ottamız da var, animemeraklisiblogcu'dan Turkzuka Cast. sözlük bu adrese yönlendiremediği için düz yapıştıracağım, kopyalayıp adres çubuğunuza yapıştırın linki: open.spotify.com/show/5n3etwfsu45ohn7x0ougva
Benim planlarım han solo olarak bu işe atılmak ya da birkaç otta ile bu girişimi yapmak arasında bir yerde şu anda. Birkaç kişi olursak güzel bir ekip işi çıkarmak zor değil.
otakuturk.net/foto
uzun zaman önce anne babalarımızın, hatta dede ve ninelerimizin severek dinlediği radyo yayınlarının modern versiyonu olarak tanımlanabilecek bir medya türü. apple tarafından ipod üzerinde tüketilecek yeni bir içerik türü olarak duyurulduktan sonra yaygınlaşan bu medya türü, on yıllar önceki radyo programlarının bir hikayenin her hafta bir bölümünün yayınladığı günlerden ilham alarak yayına giren serial adlı bir yapım ile patlama yaptı.
bu içerik türünün birinci avantajı, üretmek için pek az şeye ihtiyaç duyacak olmanız. içeriğinizi yüklemek için internet bağlantısı, bir mikrofon, ses kliplerini düzenlemeniz için bir bilgisayar ve sessiz bir ortam yeterli. bunları standart bir kütüphanede bile bulabilirsiniz diye düşünüyorum (ses kayıtlarını başka bir yerde almanız gerekebilir -,-) bu işe girmek için pek az şey gerekmesine karşın youtube üzerinde olduğu gibi (bkz: youtube milyonerleri) reklam anlaşmaları yaparak zamanınızın karşılığını fazlasıyla almanız da mümkün olması da bu da podcast işinin çok popüler olmasına yol açtı. (yurtdışında çok fazla kişinin bu işe atıldığını söyleyebilirim). türkiye'de podcast işi içerik üreticileri arasında yaygın ama genç kuşak arasında bile bu içerik türünün ne olduğu hakkında bir fikri olmayan veya bu içerik türünü değerlendirmeyenlerin oranı oldukça yüksek.
bu içerik türünün ikinci avantajı da kolay tüketilebiliyor olması. toplu taşımada bir saat yol mu tepeceksiniz? ev işlerinizi hallederken canınız mı sıkıldı? "arkaplanda ses olsun" diyor fakar müzik dinlemek istemiyor musunuz? ölü zamanlarınızı bir veya birkaç kişinin -ne kadar spesifik bir ilgi alanınız olursa olsun- ilgi duyduğunuz konular üzerinde konuşmasına kulak vererek değerlendirebilirsiniz.
aklınıza gelen her konuda pek çok dilde podcast bulmanız mümkün, ben de zamanım oldukça takip edilesi podcast kanalları başlığında bunları derliyor olacağım.
the verge kanalının neden bu içeriğin çok popüler olduğu sorunsalı hakkında hazırladığı video ile baş başa bırakayım sizi:
bu arada "hangi programlarla podcast dinlenebilir" diye düşünüyorsanız onlardan da kısaca bahsedeyim:
en basit yol, basit bir google araması yapmak. google arama sonuçlarının başında şak diye aradığınız podcast'i bölümleriyle sıralayabiliyor ve tarayıcınız aracılığıyla dinleyebiliyorsunuz. android kullanıyorsanız bu işlem google uygulamasında açılan bir podcast oynatıcısı arayüzü aracılığıyla gerçekleşiyor, yani android kullanıyorsanız bir podcast uygulaması yüklemenize pratikte bir ihtiyaç yok. apple ise ipod ve iphone cihazlarında podcast uygulamasını varsayılan olarak önyüklü tutuyor. mor bir ikonu vardı hatırladığım kadarıyla.
bir diğer basit yol ise spotify üzerinden podcast aramak, adamlar müziğe olduğu kadar podcast'lere de ağırlık veriyorlar. (spotify'ın bu içerik türüne yaklaşık 500 milyon dolar yatırım yapmış olması bile işin boyutunu anlatmaya yeter diye düşünüyorum) bölümleri indirip offline olarak dinlemeniz de mümkün. spotify'ın geniş müzik kütüphanesi düşünüldüğünde bir taşla iki kuş vurmuş oluyorsunuz. (Aynı şey YouTube ve YouTube Music için de geçerli olabilir. Şahsen sıklıkla YouTube üzerinden podcast dinlemiyorum)
fakat podcast dinleme deneyiminizi bir üst seviyeye taşımak istiyorsanız pocket casts vb. alternatif programları denemenizi öneririm. kişisel favorim ise podcast addict. otomatik indirme, liste oluşturma vb. ayarları yaptığınızda telefonunuzda her daim offline olarak dinleyebileceğiniz ve kendi kendine güncellenen bir kütüphaneniz oluyor. bölümlere yer imi ekleyerek daha sonra ihtiyacınız olan bilgilere de uygulama üzerinden erişebiliyorsunuz.
otakuturk.net/foto
mağarama internet bağlattıktan sonra yeni keşfettiğim şahane bir site. Japon kültürü ve japonca hakkında kapsamlı bir blog sitesi. japonca öğrenmek istiyorsanız burası birçok güncel kaynağı derleyerek okuyucularına sunuyor, faydalanabilirsiniz. arada sırada japonya'dan ilginç haberler getiriyorlar, japonya'daki ilginç mekânları anlattıkları yazıları var ve özellikle japonca öğrenme sürecinde size fayda sağlayacak materyallerin, çıkartmaların ve kitapların da içinde bulunduğu bir online mağazaya da sahipler. bunların yanı sıra bir podcastleri de var, dinlemelik. kısacası tarayıcınızın yer imlerinin arasında bulunması gerektiğini düşündüğüm bir yer.
bir subjenin bir obje üzerindeki etkisi, silueti, manifestosu. felsefeden öyle giriş yaptım ama genellikle tanım olarak ışık ve ses dalgalarının yansıtıcı bir yüzeye çarparak yön değiştirme ya da geri dönmesine verilen bir isim bu. ayrıca yansıma sözcükler de bu tanıma dahil edilebilir çünkü dilbilimde büyük bir yere sahip olan bir olgudur bu.
insanoğlunun basit sesler çıkarmaktan sembolik ve alfabetik olarak dil yapısını oluşturmaya kadar geçirdiği uzun süreçte yansıma denilen olgu çok önemli bir yere sahip. duyduğumuz sesleri taklit etmek belki de iletişimin en basit yolu olsa gerek. Bu yüzden günümüzde hem anadilimiz Türkçe'de hem de birçok yabancı dilde yansıma, yunanca'dan kökenlenen ecnebi tanımıyla ise onomatopoeia; büyük bir öneme sahip. ama özellikle japonca'da yansıma sözcüklerinin yerinin apayrı olduğunu düşünüyorum zira japonların günlük hayatta hayvanların veya eşyaların çıkardığı seslerden kökenlenen kelimelerin yanı sıra hareketleri, duyguları ve hisleri anlatmak için bile kullandığı kelimelerde yansımayı görmek mümkün. bu giriyi yazarken başvurduğum kaynağa göre japonca'daki yansımaları beş temel kategoriye ayırmak mümkün.
Giseigo 擬声語 Hayvanlardan ve insanlardan duyduğumuz sesler.
Giongo 擬音語 Doğadan veya cansız objelerden çıkan sesler.
Gitaigo 擬態語 Durum ve şartları (içinde bulunulan ortamın gergin veya sakin atmosferi vs.) tanımlar.
Giyougo 擬容語 Hareketi tanımlar.
Gijougo 擬情語 Duyguları, hisleri tanımlar.
insanoğlunun basit sesler çıkarmaktan sembolik ve alfabetik olarak dil yapısını oluşturmaya kadar geçirdiği uzun süreçte yansıma denilen olgu çok önemli bir yere sahip. duyduğumuz sesleri taklit etmek belki de iletişimin en basit yolu olsa gerek. Bu yüzden günümüzde hem anadilimiz Türkçe'de hem de birçok yabancı dilde yansıma, yunanca'dan kökenlenen ecnebi tanımıyla ise onomatopoeia; büyük bir öneme sahip. ama özellikle japonca'da yansıma sözcüklerinin yerinin apayrı olduğunu düşünüyorum zira japonların günlük hayatta hayvanların veya eşyaların çıkardığı seslerden kökenlenen kelimelerin yanı sıra hareketleri, duyguları ve hisleri anlatmak için bile kullandığı kelimelerde yansımayı görmek mümkün. bu giriyi yazarken başvurduğum kaynağa göre japonca'daki yansımaları beş temel kategoriye ayırmak mümkün.
Giseigo 擬声語 Hayvanlardan ve insanlardan duyduğumuz sesler.
Giongo 擬音語 Doğadan veya cansız objelerden çıkan sesler.
Gitaigo 擬態語 Durum ve şartları (içinde bulunulan ortamın gergin veya sakin atmosferi vs.) tanımlar.
Giyougo 擬容語 Hareketi tanımlar.
Gijougo 擬情語 Duyguları, hisleri tanımlar.
eğer daha önce en azından bir kere olsun anime izlemişliğiniz var ise halihazırda karşılaşmış olmanız muhtemel bir karakter türü. animelerdeki popüler dere türlerinden en popüleridir. romantik komedinin kimyasal x'idir çünkü hem romantik bir ayara çekebilir ya da slapstick comedy'nin dibine vurmasını bile sağlayabilirsiniz.
tsun tsun つんつん/ツンツン ve dere dere でれでれ/デレデレ kavramlarının birleşmesi ile oluşan bu kelime, hem sert hem de yumuşak mizaca sahip karakterleri ifade eder. karakterler, zamana ve duruma göre sert rüzgarlar estirebilir veya yumuşak başlı bir tavır sergileyebilirler. bir karakterin bu konstrasta sahip olması çoğu zaman popüler bir durumdur zira bir karakterin farklı bir yönünü keşfetmek biz izleyiciler için deyim yerindeyse haz vericidir, özellikle karakterin o gizemli yüzünü görenin sadece biz olduğunu biliyorsak. Özel hissettiriyor, değil mi~
Tsundere karakterler aslında tek tip değildir, doğrusu genellikle sert yanlarını gören talihsiz kişilerin kim olduklarına göre ikiye ayırabiliriz onları.
1. Standardı tsun olup yelkenleri suya kolay inen karakterler: Normal şartlar altında abayı yaktığı kişilere karşı sert olan, onlara her daim sert sözlerle hatta fiziksel şiddetle yanıt veren karakterlerdir. Ancak sevdiceklerinin en küçük iltifatında yelkenleri suya indirirler, yüzleri kızarır ve iç yüzlerini açık ederler. Bu tür karakterlere örnek olarak
Louise Françoise Le Blanc de La Valliere (zero no tsukaima), Chitoge Kirisaki (Nisekoi) ve elbette Taiga Aisaka (Toradora!) verilebilir.
otakuturk.net/foto
2. Standardı dere olup sevdiklerine karşı tepesi atanlar: Normal şartlar altında herkese karşı güleryüzlü ve tatlış davranan bu karakterler ilgili oldukları kişiler tarafından itina ile tepeleri attırıldıklarında (örn. genellikle sapık bir harekete kalkıştıklarında) "tsun" moduna geçerek ilgili oldukları bu arkadaşları tepelemekten de geri durmazlar. Bu tiplemeye ise Winry Rockbell (Fullmetal Alchemist), Yamada (B Gata H Kei), Levy McGarden (Fairy Tail) ve tabii ki de Makise Kurisu (Steins Gate) örnek verilebilir.
otakuturk.net/foto
dere türü karakterler önceleri orijinal olarak sadece dişi karakterlere özgü bir durum olarak addedilse de artık anime medyumunda erkek karakterler de bu stereotiplere hızlı bir giriş yaptı. birkaç erkek tsundere karakter saymam gerekirse Kyo Souma (fruits basket), Gareki (Karneval) ve Ciel Phantomhive (Black Butler) örnek verilebilir.
kısacası tsundere'leri sevin ve sarmalayın ancak bunu yaparken ağzınızı burnunuzu kırmamalarına dikkat edin. onlar sadece kendilerini ifade etmekte zorlanan yumuşacık karakterler <3
tsun tsun つんつん/ツンツン ve dere dere でれでれ/デレデレ kavramlarının birleşmesi ile oluşan bu kelime, hem sert hem de yumuşak mizaca sahip karakterleri ifade eder. karakterler, zamana ve duruma göre sert rüzgarlar estirebilir veya yumuşak başlı bir tavır sergileyebilirler. bir karakterin bu konstrasta sahip olması çoğu zaman popüler bir durumdur zira bir karakterin farklı bir yönünü keşfetmek biz izleyiciler için deyim yerindeyse haz vericidir, özellikle karakterin o gizemli yüzünü görenin sadece biz olduğunu biliyorsak. Özel hissettiriyor, değil mi~
Tsundere karakterler aslında tek tip değildir, doğrusu genellikle sert yanlarını gören talihsiz kişilerin kim olduklarına göre ikiye ayırabiliriz onları.
1. Standardı tsun olup yelkenleri suya kolay inen karakterler: Normal şartlar altında abayı yaktığı kişilere karşı sert olan, onlara her daim sert sözlerle hatta fiziksel şiddetle yanıt veren karakterlerdir. Ancak sevdiceklerinin en küçük iltifatında yelkenleri suya indirirler, yüzleri kızarır ve iç yüzlerini açık ederler. Bu tür karakterlere örnek olarak
Louise Françoise Le Blanc de La Valliere (zero no tsukaima), Chitoge Kirisaki (Nisekoi) ve elbette Taiga Aisaka (Toradora!) verilebilir.
otakuturk.net/foto
2. Standardı dere olup sevdiklerine karşı tepesi atanlar: Normal şartlar altında herkese karşı güleryüzlü ve tatlış davranan bu karakterler ilgili oldukları kişiler tarafından itina ile tepeleri attırıldıklarında (örn. genellikle sapık bir harekete kalkıştıklarında) "tsun" moduna geçerek ilgili oldukları bu arkadaşları tepelemekten de geri durmazlar. Bu tiplemeye ise Winry Rockbell (Fullmetal Alchemist), Yamada (B Gata H Kei), Levy McGarden (Fairy Tail) ve tabii ki de Makise Kurisu (Steins Gate) örnek verilebilir.
otakuturk.net/foto
dere türü karakterler önceleri orijinal olarak sadece dişi karakterlere özgü bir durum olarak addedilse de artık anime medyumunda erkek karakterler de bu stereotiplere hızlı bir giriş yaptı. birkaç erkek tsundere karakter saymam gerekirse Kyo Souma (fruits basket), Gareki (Karneval) ve Ciel Phantomhive (Black Butler) örnek verilebilir.
kısacası tsundere'leri sevin ve sarmalayın ancak bunu yaparken ağzınızı burnunuzu kırmamalarına dikkat edin. onlar sadece kendilerini ifade etmekte zorlanan yumuşacık karakterler <3
(bkz:science adventure)
otakuturk.net/foto
Science Adventure, Türkçe ismiyle "Bilimsel Macera", 5pb, Nitroplus ve Chiyomaru Studio tarafından yayımlanmış bir dizi bilimkurgu görsel romana verilen başlıktır. bu isim internette çoğunlukla "sciadv" olarak kısaltılarak kullanılır. Serinin şu anda altı ana görsel romanı ve birçok spin-off hikayeleri mevcuttur.
Ana oyunlar:
- Chaos Head: Serinin ilk hikâyesi, microsoft windows platformu için 2008'de yayınlanmış ve güncel bir versiyonu ertesi sene Xbox 360 konsoluna gelmiştir. Playstation, iOS, Android, PlayStation 3 ve Playstation Vita platformları için portları da takip eden senelerde yayınlandı. bu hikâyede eve kapanmış bir hayat süren takumi'nin bir cinayete tanık olduktan sonra gördüğü sanrılar ve polis tarafından "yeni jenerasyon çılgınlığı" olarak bilinen bir dizi cinayetin sanığı oluşu işleniyor.
- steins gate: serinin kronolojik olarak ikinci ve popülaritede birinci hikâyesidir, 2010'da geçen bu hikâyeyi içeren görsel roman orijinal olarak xbox 360'a 2009 yılından geldikten sonra Windows ve iOS portlarına kavuştu. Geçtiğimiz sene playstation 4, playstation vita ve nintendo switch için yayınlanan Steins Gate elite ise tamamen anime adaptasyonundan alınan ve daha fazlası eklenen animasyonlarıyla farklı bir görsel roman formatına kavuşarak windows ve iOS portlarına kavuştu. hikâyede kazara zaman yolculuğunun kapılarını açan okabe rintarou ve ev arkadaşlarının geçmişe yolladıkları e-postalarla geleceği etkilemesi ile olaylar gelişiyor.
- Robotics Notes: serinin üçüncü ana hikâyesi olan bu görsel roman ise 2012'de xbos 360 ve playstation 3 için yayınlanmış ve elite versiyonuna kavuşmuştur. Hikâye, kaito ve lisedeki robotik kulübünden arkadaşlarının gerçek bir dev robot yapmaya çalışmalarını konu alır.
- Chaos Child: serideki dördüncü ana hikâye. 2014 yılında çıkış yapan bu hikaye, chaos;head ile tematik olarak aynı hikâyeyi ele alsa da chaos;head'deki seri cinayetler ile aynı tarihlerde meydana gelen cinayetleri çözmeye çalışan takuru ve arkadaşlarını konu alıyor. takuru, sonraki hedeflerin arasında kendisinin ve bazı arkadaşlarının da olduğunu öğreniyor, olaylar gelişiyor.
- Steins gate 0: serideki beşinci ana hikâye ve en ciğer dağlayanı diyebilirim. 2014'te yayınlandıktan sonra 2018'de bir anime adaptasyonu çekilen bu hikaye orijinal steins;gate'in sonunda geçtiği için konusunu kısaca da olsa yazmamayı tercih ettim. gördüğünüz gibi zaman yolculuğu unsurunu içeren serilerde spoiler'lar zamanın ötesinden de gelebiliyor...
- Robotics Notes DaSH: serinin altıncı ana hikayesi olan bu hikaye ise robotics;notes'a direkt devam niteliğinde ve robotik kulübünün eski üyelerini ele alıyor.
Yan hikâyeler:
- Chaos Head Love Chu Chu!, Chaos;Head'in hikâyesine direkt devam olarak konumlandırılsa da ele aldığı olayları bir romantik komedi olarak işliyor.
- Steins Gate: Darling of Loving Vows ise okabe rintarou'nun serideki diğer karakterlerle romantik ilişkiler kurduğu alternatif senaryoları okuyucunun tercihlerine göre sunan birden çok sona sahip bir hikâye gibigörülebilir. direkt olarak dating sim demeye yemedi şu anda d:
- Steins Gate: Variant Space Octet ise non-canonical, yani seride gerçek olarak kabul edilmeyen bir olay örgüsüne sahip bir oyun ancak görsel romandan çok yazı tabanlı bir macera oyunu kendisi.
- Steins Gate: Linear Bounded Phenogram: Steins;Gate evreninde paralel dünya çizgilerinde (paralel evrenlerde) geçen 11 ayrı hikâyeyi bizlere sunuyor. hikâyelerden ikisi okabe'yi merkezinde konumlandırırken geri kalan hikâyeler serinin yan karakterlerine odaklanıyor.
-Chaos Child Love Chu Chu!!: Chaos;Child evreninde bir yan hikâye olarak konumlanan bu hikâyede de chaos;child'ın olay örgüsünde garip olayların tam ortasına kendisini atan takuru'yu bu aptallığı yapmak yerine bu olayları görmezden gelerek serideki kızlarla zaman geçirirken görüyoruz. şahane.
- 8-bit ADV Steins Gate: Nintendo Switch için 2018'de çıkan bu oyunda Steins;Gate'i 1980'lerdeki macera oyunlarının stilinde deneyimleyebiliyorsunuz.
bu serilerin tüm ortak noktaları bize sunulan hikayelerin bilimkurgu türünde olmaları. gerçek bilimsel konsept ve teorileri temel alan bu hikâyelerin kurgu yanını ise tokyo'da ve japonya'nın internet ağında sıklıkla duyabileceğiniz şehir efsanesi unsurları oluşturuyor. oyunlarda size yabancı gelecek tüm bilimsel terimler ve şehir efsanelerinin kökenleri sunuluyor, bu yüzden hikâyelerden kopmadan olayların bağlamını anlayabiliyorsunuz. oyunlarda hayatımızı ve fiziksel varlığımızı şekillendiren en temel unsurlar hakkındaki düşünceler ele alınıyor, örneğin Chaos;head ve chaos;child gerçekliği değiştirebilen bireyleri ele alırken steins;gate bilimkurgu hikayelerinin en büyük unsurlarından biri olagelen zaman yolculuğu konseptini ele alan en bilindik eserler arasına girmeyi başarıyor. hikayelerde psikozlara, sanrılara sahip ana karakterler ve onların tuhaf arkadaşları hikâyedeki esas kadroyu oluşturuyor ve hikâyeleri hiç kesişmeyen bu karakterler karşılarında aynı gizemli antagonist yer alıyor: commitee of 300. bu hikayelerde dünya hakimiyeti için her türlü kötülüğü yapabilecek bir organizasyon olarak yer alan komite aslında ismini 1727 yılında ingiliz aristokratlar tarafından kurulan bir küresel örgütü hakkındaki bir komplo teorisinden kökenleniyor. iş yine dönüp dolaşıp rotschild'lara geliyor yani.
görsel romanlarda çoğunlukla gördüğümüz üzere birden çok sona sahip bu hikayelerde oyuncular hikayelerdeki gidişatı kendilerine verilen bir interaksiyon mekanizmasıyla etkileyebiliyorlar. Chaos;head ve chaos;child'da ana karakterin belirli tetiklenme zamanlarında negatif olaylar içeren kabuslar mı yoksa pozitif delüzyonlar mı görebileceklerini belirleyebiliyorsunuz ve her seferinde üçüncü bir seçenek olarak size delüzyonlardan kaçınarak gerçek akıştan kopmamanız seçeneği de veriliyor.
otakuturk.net/foto
Steins;gate ise size gelen belirli kısa mesajlara verdiğiniz cevaplar üzerinden okabe rintarou'nun farklı bilgiler edinmesini sağlamanız prensibiyle ilgileniyor. eğer mesajlaşmalar üzerinden bir konuşma yürütmeyi tercih ederseniz okabe edindiği ekstra bilgilerle hikâyenin farklı taraflarından haberdar oluyor ve olay örgüsü de o yöne doğru ilerliyor. tabii ki bunun tersi de doğru, olay örgüsünün bir yönüne ilerlerken bir başka olası sondan vazgeçmiş oluyorsunuz.
otakuturk.net/foto
robotics;notes ise bu telefonla etkileşim mantığını bir tablet bilgisayar ve uygulamaları üzerinden yürütmenizi sağlıyor.
otakuturk.net/foto
sonuç olarak kendisini geliştiren stüdyolara büyük başarı getiren bu hikâyeler anime adaptasyonlarıyla da büyük ses getirdi. bence bu dünyaya girmeyi siz de bir düşünün, olay örgüleriyle uzun süreler geyiğini çevirebileceğiniz harika evrenlerden bir tanesidir bu.
edit: serilerin başlıklarının orijinal noktalı virgül yazımlı hallerini sözlük görmediği için tüm bakınızları değiştirdim. şimdi bağlantılar ait oldukları orijinal başlıklarına gidiyor olmalılar.
otakuturk.net/foto
steins gate serisinde okabe rintarou ile karşılaştıktan sonra serideki olayların merkezindeki yerini alan dahi. öyle böyle bir dahi değildir kendisi, serinin 2010 yılında başlayan olay örgüsünde 18 yaşında (Japonya'da lisede üçüncü sınıf için varsayılan yaş) olmasına rağmen Victor Qondria Üniversitesi'nin beyin araştırmaları programında yer alıyor ve üniversite öğrencilerinin katıldığı seminer programları için çağırılıyor.
Okabe ile karşılaştıktan ve Okabe'nin keşfettiği anomalileri gördükten sonra serinin ilerleyen bölümlerinde dehasına git gide daha da hayran olmamak elde değil. Kurgu açısından konuşuyorum elbette fakat o seri içerisinde insan beyni ve zaman yolculuğu gibi evrende gördüğümüz en karmaşık iki konsept hakkında kimsenin aşamadığı zorlukları aşmasıyla hayranlık uyandırıyor.
Bu karakteri popüler yapan bir diğer yanı da elbette kendisinin tsundere kelimesinin sözlükteki karşılığı olması. aşırı tatlı sahneleri var. bu sebeple anime izleyenlerin arasında herhangi bir en popüler waifu listesinin zirvelerine oynaması doğal bir durum.
dehası, ilgi duyduğum konulardaki hakimiyeti ve tabii ki tsundere karakterini gösterdiği anlardaki eşsiz tatlılığı sebebiyle en favori anime karakterim olacak ve öyle kalmaya devam edecek karakterdir kendisi <3
otakuturk.net/foto
jaxa (japon uzay araştırma ajansı) tarafından 2010'daki hayabusa görevini takiben 3 Aralık 2014 tarihinde fırlatılan uzay aracıdır. Dünya yakınından geçen 162173 Ryugu asterodinin çevresinde bir buçuk yıl boyunca dolanarak incelemeler yapmış ve ardından 27 Haziran 2018'de bu astreoide indirdiği araçlar aracılığıyla örnekler toplamıştır. Geçtiğimiz günlerde Dünya'ya geri dönmek için yola çıkan aracın 2020'nin sonlarına doğru geri dönüşünü tamamlaması beklenmekte. dikkatli planlamalar ve ince ayarlamalarla hazırlanılmış ve toplamda 6 yıl sürecek bir görev yani Hayabusa2, 5 yılını tamamladık bu hesaba göre.
bu görevin bende hayranlık uyandıran tarafı da tam olarak bu. uzayda gezegenimizin yakınından geçtiğini belirttiğimiz bir asteroidden örnek almamız 6 yıl sürüyor. uzayın uçsuz bucaksızlığı hakkında bir fikir verebilir. tabii ki japonların harika planlaması da bu görevin hayranlık uyandıran diğer tarafı: dünya'nın yakınından yüksek hızla geçen, sürekli hareket halinde olan bir cisme uzay aracı gönderip o aracın cismi mükemmel bir şekilde takip etmesini sağlamak, o araçtan yabancı cisme küçük araçlar indirmek ve bu küçük araçlar aralığıyla o cisimden örnek toplayarak dünya'ya geri getirmek dile bile kolay değil. ve araçlara verdiğiniz komutlar aracın o anki konumuna göre ancak dakikalar sonra ulaşabiliyor. bizim de bir gün bu noktalara gelebilmemizin mümkün olmasını temenni ediyorum.
otakuturk.net/foto
kendimi bildim bileli bir windows kullanıcısı olarak sürekli elimde kalan çer çöp donanıma uygun ve eli yüzü düzgün bir dağıtımını kurmak istediğim ancak kendisi ile uğraşmaya pek yanaşmadığım işletim sistemi çekirdeği. sanıldığından çok daha yaygındır zira günümüzde milyarlarca akıllı telefona güç veren android de bu tabanın üzerinde yükselen bir işletim sistemidir ve bilgisayarlarımıza internet sitelerini servis eden birçok sunucu da linux kullanır.
yanlış hatırlamıyorsam eski sözlük yazarlarından suzuki-san bunu aktif olarak kullanırdı. aklımda kalmış.
en ünlü linux distrosudur. bazı üniversitelerin bilgisayar laboratuvarlarında windows'a oturum açmadan önce bu arkadaşla yüzgöz olmak durumunda kalabilirsiniz zira bilgi işlem birimleri linux bazlı bir sunucu üzerine sanal sistemler kurarak bilgisayar laboratuvarlarını yönetilmesi kolay bir hâle getirmeyi tercih ediyor.
otakuturk.net/foto
Japon pop kültürüne sinir bozucu bir şekilde takıntılı kimseler için kullanılan ifade. genellikle "weeb" olarak kısaltılır ve Japonya'yı dünyanın en büyük ekonomilerinden birine ve zengin bir tarihe sahip gelişmiş bir ülke olarak değil de animelerin diyarı olarak gören, japonların bizim gibi iki eli ve ayağı olan ve işinde gücünde yaşam süren insanlar değil de her daim altyazıyla konuşan renkli saçlı robot savaşçısı şirin insancıklar olduğu zannında olan bedbaht animecilere yakıştırılırdı. artık günümüzde her bir animecinin birbirlerine karşı "weebsin olum sen loser'sın git bir hayat kur kendine" geyiği yaparken kullandıkları bir kelime oldu.
"Japonya'da weaboo yaşamı sürmek nasıldır, on farklı animede izlediğimiz lise hayat kalıbına aşina olan biri Japonya'da gerçekte bir lise hayatı sürse neler olur" diye spesifik bir merakınız varsa sizi tam da bu merakınızı gidermeye yönelik olarak eğlenceli bir YouTube kanalının sahibi miraie ile tanıştırayım. kendisi arada bir trap/techno türü müziksel şeyler de çıkarıyor ama japonya'daki hayata weeb gözünden bakmanın da kendince eğlenceli bir tarafı olduğunu bu kanalda gördüm diyebilirim. bu arada japonya'daki yaşamını kıskanmadım ki ;-;
Kanal linki: https://www.youtube.com/channel/UCB18IliCiBeraa8oysaTZSQ
Kanal linki: https://www.youtube.com/channel/UCB18IliCiBeraa8oysaTZSQ