basilisk kouga ninpou chou (basilisk) animesinin ikinci ve devam sezonu olup, ilk sezondaki hikayenin 10 yıl sonrasını anlatmaktadır.
zamanında mtv türkiye kanalında yayınlanan anime gecesi programının bizlere tanıtmış olduğu güzel ve sürükleyici bir seridir. ayrıca ülkemizde animez kanalında da yayınlanmıştır.
seri her türlü kendini izletir. samuray ve ninjaların savaşının anlatıldığı bir seri olmasına rağmen benzer konuyu işleyen birçok seriden daha fazla şiddet, savaş, cinsellik ve kan içeren seinen bir seridir. izleyip, beğenmeme ihtimaliniz yok denecek kadar azdır. Ayrıca türkçe dublaj seçeneği de vardır. Hem altyazılı hemde dublajlı olarak seyretmiş biri olarak söyleyebilirim ki türkçe dublajı da iyidir.
konusu: iga ve kouga klanları arasında yüzyıllardır süren bir savaş vardır. her iki tarafta bu savaşta sayısız kayıp vermiş ve birçok kişi bu savaş yüzünden acı çekmiştir. Şimdilerde ise iki klan arasında bir barış hakimdir. iga klanından oboro ile kouga klanından kouga gennousuke birbirlerine aşıklardır ve evlenerek bu savaşa tamamen bir son vermek istemektedirler. Ancak İki klandan da bu evliliğin önüne geçmek isteyenler vardır.
shogun tokugawa'nın iki tane oğlu vardır ve kendinden sonra ülkenin başına geçecek varisi belirlemek için bu iki klanın yöneticisini yanına çağırır. onlardan klanlarından 10'ar kişi seçerek ölümüne savaşmalarını ister ve kazanan tarafın kim olacağına bağlı olarak oğullarından birinin varis olarak atanacağını, kazanan klana da sınırsız refah ve huzur bağışlayacağı vaadinde bulunur. Bu durum üzerine iki klan arasındaki barış sona erer ve savaş başlar.
basilisk izleme sırası:
-basilisk kouga ninpou chou
-basilisk ouka ninpou chou
otakuturk.net/foto
opening 1
seri her türlü kendini izletir. samuray ve ninjaların savaşının anlatıldığı bir seri olmasına rağmen benzer konuyu işleyen birçok seriden daha fazla şiddet, savaş, cinsellik ve kan içeren seinen bir seridir. izleyip, beğenmeme ihtimaliniz yok denecek kadar azdır. Ayrıca türkçe dublaj seçeneği de vardır. Hem altyazılı hemde dublajlı olarak seyretmiş biri olarak söyleyebilirim ki türkçe dublajı da iyidir.
konusu: iga ve kouga klanları arasında yüzyıllardır süren bir savaş vardır. her iki tarafta bu savaşta sayısız kayıp vermiş ve birçok kişi bu savaş yüzünden acı çekmiştir. Şimdilerde ise iki klan arasında bir barış hakimdir. iga klanından oboro ile kouga klanından kouga gennousuke birbirlerine aşıklardır ve evlenerek bu savaşa tamamen bir son vermek istemektedirler. Ancak İki klandan da bu evliliğin önüne geçmek isteyenler vardır.
shogun tokugawa'nın iki tane oğlu vardır ve kendinden sonra ülkenin başına geçecek varisi belirlemek için bu iki klanın yöneticisini yanına çağırır. onlardan klanlarından 10'ar kişi seçerek ölümüne savaşmalarını ister ve kazanan tarafın kim olacağına bağlı olarak oğullarından birinin varis olarak atanacağını, kazanan klana da sınırsız refah ve huzur bağışlayacağı vaadinde bulunur. Bu durum üzerine iki klan arasındaki barış sona erer ve savaş başlar.
basilisk izleme sırası:
-basilisk kouga ninpou chou
-basilisk ouka ninpou chou
otakuturk.net/foto
opening 1
bol güldüren, eğlenceli, izlerken sıkılmayacağınız ve klasik shounenlerden farklı tarzda bir shounen seri arıyorsanız, beelzebub serisi tam size göre demektir.
Ryuhei Tamura tarafından çizilen, mangası 2008-2015 yılları arasında 28 cilt, animesi ise 2011-2012 yılları arasında 60 bölüm olarak yayınlanmıştır.
konusu: ishiyama lisesi öğrencilerinden birisi olan oga tatsumi, okuldaki en belalı öğrencidir ve lakabı şeytandır. Okulu astığı ve ırmak kenarında kavga ettiği bir gün bir bebek bulur. Ancak bu bebek öyle sıradan bir bebek değildir. iblisler kralı tarafından dünyayı yok etmesi için gönderilmiş olan oğlu beelzebub'tır.
beelzebub (baby beel), henüz bir bebek olduğu için, büyüyüp dünyayı yok edeceği vakit gelene kadar ona bir bakıcı gerekmektedir ve Bu bakıcı, ya saf kötü ya da çok güçlü birisi olmalıdır. oga, hem saf kötü hemde çok güçlü birisi olduğu için, daha durumun ne olduğunu anlamadan baby beel çoktan ona bağlanmıştır.
bir takım olaylar sonucunda durumu öğrenen oga, baby beel'den kurtulmak için kendisinden daha güçlü ve daha kötü olan birisini bulup bu bebekten kurtulmak için, her biri birbirinden güçlü bir sürü kişiye meydan okur ve onlara karşı savaşır. Acaba, Oga kendisinden daha kötü veya daha güçlü birisini bulabilecek midir?
otakuturk.net/foto
opening 1
Ryuhei Tamura tarafından çizilen, mangası 2008-2015 yılları arasında 28 cilt, animesi ise 2011-2012 yılları arasında 60 bölüm olarak yayınlanmıştır.
konusu: ishiyama lisesi öğrencilerinden birisi olan oga tatsumi, okuldaki en belalı öğrencidir ve lakabı şeytandır. Okulu astığı ve ırmak kenarında kavga ettiği bir gün bir bebek bulur. Ancak bu bebek öyle sıradan bir bebek değildir. iblisler kralı tarafından dünyayı yok etmesi için gönderilmiş olan oğlu beelzebub'tır.
beelzebub (baby beel), henüz bir bebek olduğu için, büyüyüp dünyayı yok edeceği vakit gelene kadar ona bir bakıcı gerekmektedir ve Bu bakıcı, ya saf kötü ya da çok güçlü birisi olmalıdır. oga, hem saf kötü hemde çok güçlü birisi olduğu için, daha durumun ne olduğunu anlamadan baby beel çoktan ona bağlanmıştır.
bir takım olaylar sonucunda durumu öğrenen oga, baby beel'den kurtulmak için kendisinden daha güçlü ve daha kötü olan birisini bulup bu bebekten kurtulmak için, her biri birbirinden güçlü bir sürü kişiye meydan okur ve onlara karşı savaşır. Acaba, Oga kendisinden daha kötü veya daha güçlü birisini bulabilecek midir?
otakuturk.net/foto
opening 1
güzel ve bir oturuşta sıkılmadan izleyeceğiniz bir seri olup bittiğinde, "devamı yok mu?" diyeceğiniz ya da hemen mangasını okumaya başlayacağınız bir seridir. bol argo, küfür, şiddet ve kan içerir. kaliteli bir yapımdır ve izlemeniz şiddetle tavsiye edilir.
mangası 2007-2013 yılları arasında 13 cilt olarak, animesi ise 2011 yılında 12 bölüm olarak yayınlanmıştır ve seinen bir seridir.
konusu: okuluna yapılan bir saldırı sonucunda, sınıfındaki tüm arkadaşları ölen ve tek başına hayatta kalan ganta igarashi isimli bir genç, saldırıdan ve tüm arkadaşlarının ölümünden sorumlu tutulmaktadır. yaşanan olaylardan dolayı büyük bir üzüntü ve şok geçiren ganta, hiçbir suçu olmamasına rağmen, avukatı tarafından kandırılarak tüm suçu o işlemiş gibi gösterilir. Mahkeme kararı doğrultusunda idam cezası alan ganta, dünyanın en ilginç hapishanelerınden birisi olan ve idam suçlularının insanları eğlendirmesi için ölümüne yarıştırıldığı ya da dövüştürüldüğü bir hapishaneye yani deadman wonderland'e gönderilir. Ganta, suçsuz olduğunu ispat edebilecek mi? ya da suçsuz olduğunu kanıtlayamadan canice bir şekilde infaz mı edilecek? izleyip öğreneceğiz...
otakuturk.net/foto
opening 1
mangası 2007-2013 yılları arasında 13 cilt olarak, animesi ise 2011 yılında 12 bölüm olarak yayınlanmıştır ve seinen bir seridir.
konusu: okuluna yapılan bir saldırı sonucunda, sınıfındaki tüm arkadaşları ölen ve tek başına hayatta kalan ganta igarashi isimli bir genç, saldırıdan ve tüm arkadaşlarının ölümünden sorumlu tutulmaktadır. yaşanan olaylardan dolayı büyük bir üzüntü ve şok geçiren ganta, hiçbir suçu olmamasına rağmen, avukatı tarafından kandırılarak tüm suçu o işlemiş gibi gösterilir. Mahkeme kararı doğrultusunda idam cezası alan ganta, dünyanın en ilginç hapishanelerınden birisi olan ve idam suçlularının insanları eğlendirmesi için ölümüne yarıştırıldığı ya da dövüştürüldüğü bir hapishaneye yani deadman wonderland'e gönderilir. Ganta, suçsuz olduğunu ispat edebilecek mi? ya da suçsuz olduğunu kanıtlayamadan canice bir şekilde infaz mı edilecek? izleyip öğreneceğiz...
otakuturk.net/foto
opening 1
arkadi ve boris strugatski kardeşler tarafından yazılan ve ilk kez 1977 yılında yayınlanan bilim kurgu romanının ismidir.
ayrıca kitap, ithaki yayınları bilim kurgu klasikleri dizisi'nin 2. kitabıdır.
konusu: dimitri malyanov isimli bir bilim adamı, bilimsel bir proje üzerinde çalışıyor ve bu projenin kendisine nobel ödülünü kazandıracağına inanıyor. çalışırken rahatsız edilmemek ve çalışmasına daha fazla odaklanabilmek için ailesini bir süreliğe kayınvalidesinin evine yolluyor. Ancak evde yalnız kalmasına rağmen sürekli rahatsız ediliyor. zırt pırt telefon ve zil çalıyor, derken kendisi hiç sipariş vermemesine rağmen eve parası ödenmiş bir koli alkol ve yiyecek geliyor. bununla da bitmiyor ve kendisini eşinin bir arkadaşı olarak tanıtan, tüm erkeklerin peşinde koştuğu, güzel fizikli ve alımlı bir kadın misafir olarak geliyor. tam rahatladğını düşündüğü sırada ise başka bir takım olaylar oluyor ve asla çalışmasına devam edemiyor. Acaba bu olaylar bir tesadüf mü yoksa birileri bu projenin tamamlanmasına engel mi olmak istiyor?
kişisel yorumum: öncelikle kitabın 150 sayfa olduğunu ve normal koşullarda 150 sayfa bir kitabı başladığım gün bitirdiğimi belirtmek isterim. Ancak bu kitabı bitirmem 2 günümü aldı. gerçekten güzel ve sürükleyici bir girişi olmasına rağmen ilerleyen sayfalarda bir yığın bilimsel ifade ve birçok bilim dalından farklı bilgilerin karmakarışık bir şekilde sunulması yüzünden, kitabın ortalarına doğru biraz sıktı ve ara vermek mecburiyetinde kaldım. ancak kitabın sonu da başlangıcı gibi sürükleyici bittiği için mutlu oldum.
kitabın bir diğer sıkıntısı da rusların hitap şekilleri, hangi rus edebiyatı eserini okursam okuyayım, karakterlere birçok farklı şekilde hitap etme olayı beni bitiriyor. örnek vermek gerekirse kitabın ana karakterinin ismi dimitri malyanov fakat kitap içerisinde karaktere dimitri, malyanov, dimka, dimkin, dimoçka, mitya, mitka vs. diye birçok farklı şekilde hitap ediliyor. Hikayenin diğer ana ve Yan karakterlerinde de durum böyle olunca kitap içerisinde tam bir curcuna var diyebilirim.
son olarak hikayede birçok proje ve bilim adamı var ama bu projelere çok az değiniliyor. bu projeler çok önemli hatta nobel değeri olan projeler olarak gösteriliyor ama projelerden çok çok az bahsediliyor. bahsedildiklerinde ise o kadar çok bilimsel ifade kullanılmış ki anlamak için bir kimyager ya da fizikçi olmak gerekiyor. hatta o bile tam yeterli gelmeyebilir diye düşünüyorum.
Kitabın bana, bilim kurgu eserinden ziyade dönemsel olarak üstü kapalı eleştiri ve birazda felsefi bir kitapmış gibi geldiğine de değinmeden edemeyeğim. yine de kitabın güzel olduğunu belirtmek isterim.
neyse şimdilik burada bırakayım yoksa kısacık kitap hakkında bilmem kaç sayfa yazı yazacakmışım gibi hissediyorum. kitapların güzel yanı da bu işte...
son olarak kitabı okumanızı öneririm fakat bu kitabın herkese hitap edeceğini düşünmüyorum. başlayıp yarım bırakmanızdansa çoğunuzun hiç başlamamasını tavsiye ederim. Ancak aranızda rus edebiyatı sevenler varsa hiç tereddütsüz başlasınlar derim. çünkü tam onlara uygun bir kitap olduğu kanaatindeyim.
otakuturk.net/foto
ayrıca kitap, ithaki yayınları bilim kurgu klasikleri dizisi'nin 2. kitabıdır.
konusu: dimitri malyanov isimli bir bilim adamı, bilimsel bir proje üzerinde çalışıyor ve bu projenin kendisine nobel ödülünü kazandıracağına inanıyor. çalışırken rahatsız edilmemek ve çalışmasına daha fazla odaklanabilmek için ailesini bir süreliğe kayınvalidesinin evine yolluyor. Ancak evde yalnız kalmasına rağmen sürekli rahatsız ediliyor. zırt pırt telefon ve zil çalıyor, derken kendisi hiç sipariş vermemesine rağmen eve parası ödenmiş bir koli alkol ve yiyecek geliyor. bununla da bitmiyor ve kendisini eşinin bir arkadaşı olarak tanıtan, tüm erkeklerin peşinde koştuğu, güzel fizikli ve alımlı bir kadın misafir olarak geliyor. tam rahatladğını düşündüğü sırada ise başka bir takım olaylar oluyor ve asla çalışmasına devam edemiyor. Acaba bu olaylar bir tesadüf mü yoksa birileri bu projenin tamamlanmasına engel mi olmak istiyor?
kişisel yorumum: öncelikle kitabın 150 sayfa olduğunu ve normal koşullarda 150 sayfa bir kitabı başladığım gün bitirdiğimi belirtmek isterim. Ancak bu kitabı bitirmem 2 günümü aldı. gerçekten güzel ve sürükleyici bir girişi olmasına rağmen ilerleyen sayfalarda bir yığın bilimsel ifade ve birçok bilim dalından farklı bilgilerin karmakarışık bir şekilde sunulması yüzünden, kitabın ortalarına doğru biraz sıktı ve ara vermek mecburiyetinde kaldım. ancak kitabın sonu da başlangıcı gibi sürükleyici bittiği için mutlu oldum.
kitabın bir diğer sıkıntısı da rusların hitap şekilleri, hangi rus edebiyatı eserini okursam okuyayım, karakterlere birçok farklı şekilde hitap etme olayı beni bitiriyor. örnek vermek gerekirse kitabın ana karakterinin ismi dimitri malyanov fakat kitap içerisinde karaktere dimitri, malyanov, dimka, dimkin, dimoçka, mitya, mitka vs. diye birçok farklı şekilde hitap ediliyor. Hikayenin diğer ana ve Yan karakterlerinde de durum böyle olunca kitap içerisinde tam bir curcuna var diyebilirim.
son olarak hikayede birçok proje ve bilim adamı var ama bu projelere çok az değiniliyor. bu projeler çok önemli hatta nobel değeri olan projeler olarak gösteriliyor ama projelerden çok çok az bahsediliyor. bahsedildiklerinde ise o kadar çok bilimsel ifade kullanılmış ki anlamak için bir kimyager ya da fizikçi olmak gerekiyor. hatta o bile tam yeterli gelmeyebilir diye düşünüyorum.
Kitabın bana, bilim kurgu eserinden ziyade dönemsel olarak üstü kapalı eleştiri ve birazda felsefi bir kitapmış gibi geldiğine de değinmeden edemeyeğim. yine de kitabın güzel olduğunu belirtmek isterim.
neyse şimdilik burada bırakayım yoksa kısacık kitap hakkında bilmem kaç sayfa yazı yazacakmışım gibi hissediyorum. kitapların güzel yanı da bu işte...
son olarak kitabı okumanızı öneririm fakat bu kitabın herkese hitap edeceğini düşünmüyorum. başlayıp yarım bırakmanızdansa çoğunuzun hiç başlamamasını tavsiye ederim. Ancak aranızda rus edebiyatı sevenler varsa hiç tereddütsüz başlasınlar derim. çünkü tam onlara uygun bir kitap olduğu kanaatindeyim.
otakuturk.net/foto
çevirdikleri serileri kendi sitelerinden önce farklı platformlara yükleyen çevirmenler ve fansublar
bu aralar çevirmenlere ve çeviri ekiplerine biraz fazla yüklendim biliyorum ama yapacak bir şey yok. bazı konular maalesef göz ardı edilebilecek gibi değil ve bu konulardan birisi de çevirisini yaptıkları serileri kendi sitelerinden evvel farklı platformlara yükleyen çevirmen ve fansublar olması...
bazı çevirmen ve fansublara bakıyorum hatta bazı demeyeyim %80-90'ı böyle, manga ve/veya animeyi çevirip editliyorlar vs. sonra kendi sitelerinden önce bakıyorsun ki çevrimiçi izleme ve okuma sitelere yüklemişler. hatta bazıları var seriyi her hafta günü gününe çevirip bu sitelere yüklüyorlar ama kendi sitesine bilmem kaç gün sonra yüklüyorlar veya kendi sitelerine hiç yüklemiyorlar. çok merak ediyorum. neden??? her şeyi siz yapmanıza rağmen neden kendi sitenize yüklemiyorsunuz da başka sitelere yüklüyorsunuz? işin daha çok sinir bozan tarafı ise kimsenin bu durumu yadırgamaması ve herkesin normal bir şeymiş gibi davranması oluyor.
otakuturk.net/foto
örnek vermek gerekirse, bir süre önce popüler bir serinin bir bölümü, her hafta yayınlandığı gün değil de 3 gün sonra yayınlandı. yayınlandığı gün, siteye yükleyen kişi, bir takım nedenlerden ötürü bölümün geç geldiğini yazdı ama bunu videoyu yüklediği çevrimiçi izleme platformuna yazdı. Tabi bunun üstüne hemen ekibin sitesine baktım ama konuyla ilgili bir açıklama göremedim.
şimdi daha ilginç bir şey yazayım. geçen bu 3 günlük süre boyunca birçok kişi, birçok farklı anime izleme platformunda, "yeni bölüm nerede kaldı" diye yorum yaparken, çeviri ekibinin sitesine gidip soran kişi sayısı bu sayının belki 10'da 1'idir, belki daha düşüktür. hatta çeviriyi, izlediği platformun yaptığını düşünen kişilerin sayısı bile fansub'un sitesine gidip soran kişi sayısından fazladır.
otakuturk.net/foto
asıl konuya dönüyorum. bundan 9-10 sene evvel yani çevrimiçi anime izleme/okuma platformlarının daha yeni yeni ortaya çıktığı zamanlardan bahsediyorum. fansublar sadece kendi sitelerine yükleme yaparlardı. serileri, fansubların sitelerinde verdikleri linklerden indirirdik. bazı fansubların ise kendi çevrimiçi izleme ve/veya çevrimiçi okuma platformları vardı oralardan okur veya izlerdik. bunlara ek olarak bazı film izleme sitelerinde de anime izleme seçeneği vardı. mesela kapanan dizifa vardı. asya ve kore dizi izleme siteleri vardı.
yukarıda anlattığım dönemlerde bu yeni yeni kurulan çevrimiçi anime izleme platformlarından bazıları, fansublardan izinsiz videolarını alıp sitelerinde paylaştığı için, o günlerde faaliyet gösteren birçok fansub tarafından protesto edilmişti. bugün platformalarda gördüğünüz fansub seçenekleri eskiden "bakın bu videoyu biz bu fansub'tan (ç)aldık" demek için kullanılırdı. birçok çevrimiçi izleme platformu kuruldu, yayından kaldırıldı. yerlerine yenileri kuruldu vs. birçok şey yaşandı derken, takribi 2013-2014 yıllarında durum şuan ki halini aldı. yani artık ne platformlar fansublardan video (ç)alıyordu ne de fansublar buna karşı çıkıyordu aksine fansublar bu sitelere animeleri ve mangaları kendileri yüklemeye başlamışlardı. aradan yıllar geçti ve durum şimdiki halini aldı. birçok fansub kendi sitesinden önce çevirilerini bu platformlarda yayınlamaya başladı.
Tüm bunların ardından yıllarca bu sektörün içinde olup sektörü yakından takip eden biri olarak bana da sormak kaldı. bu durum neden böyle bir hal aldı?
otakuturk.net/foto
bazı çevirmen ve fansublara bakıyorum hatta bazı demeyeyim %80-90'ı böyle, manga ve/veya animeyi çevirip editliyorlar vs. sonra kendi sitelerinden önce bakıyorsun ki çevrimiçi izleme ve okuma sitelere yüklemişler. hatta bazıları var seriyi her hafta günü gününe çevirip bu sitelere yüklüyorlar ama kendi sitesine bilmem kaç gün sonra yüklüyorlar veya kendi sitelerine hiç yüklemiyorlar. çok merak ediyorum. neden??? her şeyi siz yapmanıza rağmen neden kendi sitenize yüklemiyorsunuz da başka sitelere yüklüyorsunuz? işin daha çok sinir bozan tarafı ise kimsenin bu durumu yadırgamaması ve herkesin normal bir şeymiş gibi davranması oluyor.
otakuturk.net/foto
örnek vermek gerekirse, bir süre önce popüler bir serinin bir bölümü, her hafta yayınlandığı gün değil de 3 gün sonra yayınlandı. yayınlandığı gün, siteye yükleyen kişi, bir takım nedenlerden ötürü bölümün geç geldiğini yazdı ama bunu videoyu yüklediği çevrimiçi izleme platformuna yazdı. Tabi bunun üstüne hemen ekibin sitesine baktım ama konuyla ilgili bir açıklama göremedim.
şimdi daha ilginç bir şey yazayım. geçen bu 3 günlük süre boyunca birçok kişi, birçok farklı anime izleme platformunda, "yeni bölüm nerede kaldı" diye yorum yaparken, çeviri ekibinin sitesine gidip soran kişi sayısı bu sayının belki 10'da 1'idir, belki daha düşüktür. hatta çeviriyi, izlediği platformun yaptığını düşünen kişilerin sayısı bile fansub'un sitesine gidip soran kişi sayısından fazladır.
otakuturk.net/foto
asıl konuya dönüyorum. bundan 9-10 sene evvel yani çevrimiçi anime izleme/okuma platformlarının daha yeni yeni ortaya çıktığı zamanlardan bahsediyorum. fansublar sadece kendi sitelerine yükleme yaparlardı. serileri, fansubların sitelerinde verdikleri linklerden indirirdik. bazı fansubların ise kendi çevrimiçi izleme ve/veya çevrimiçi okuma platformları vardı oralardan okur veya izlerdik. bunlara ek olarak bazı film izleme sitelerinde de anime izleme seçeneği vardı. mesela kapanan dizifa vardı. asya ve kore dizi izleme siteleri vardı.
yukarıda anlattığım dönemlerde bu yeni yeni kurulan çevrimiçi anime izleme platformlarından bazıları, fansublardan izinsiz videolarını alıp sitelerinde paylaştığı için, o günlerde faaliyet gösteren birçok fansub tarafından protesto edilmişti. bugün platformalarda gördüğünüz fansub seçenekleri eskiden "bakın bu videoyu biz bu fansub'tan (ç)aldık" demek için kullanılırdı. birçok çevrimiçi izleme platformu kuruldu, yayından kaldırıldı. yerlerine yenileri kuruldu vs. birçok şey yaşandı derken, takribi 2013-2014 yıllarında durum şuan ki halini aldı. yani artık ne platformlar fansublardan video (ç)alıyordu ne de fansublar buna karşı çıkıyordu aksine fansublar bu sitelere animeleri ve mangaları kendileri yüklemeye başlamışlardı. aradan yıllar geçti ve durum şimdiki halini aldı. birçok fansub kendi sitesinden önce çevirilerini bu platformlarda yayınlamaya başladı.
Tüm bunların ardından yıllarca bu sektörün içinde olup sektörü yakından takip eden biri olarak bana da sormak kaldı. bu durum neden böyle bir hal aldı?
otakuturk.net/foto
nanatsu no taizai serisinin ikinci sezonudur ve ilk sezonun kaldığı yerden devam etmektedir.
one piece serisinde, yeni dünya olarak bilinen denizdeki en güçlü 4 korsan'a verilen isimdir. 4 imparator olarak da bilinmektedirler.
yonkou'lar ve güncel kelle ödülleri
-shanks - 4 milyar 48 milyon 900 bin belly
-charlotte linlin (big mom) - 4 milyar 388 milyon 600 bin belly
-kaido - 4 milyar 611 miyon 100 bin belly
-karasakal (marshall d. teach) - 2 milyar 247 milyon 600 bin belly
eski yonkou
-beyazsakal (edward newgate) - 5 milyar 46 milyon 600 bin belly
otakuturk.net/foto
yonkou'lar ve güncel kelle ödülleri
-shanks - 4 milyar 48 milyon 900 bin belly
-charlotte linlin (big mom) - 4 milyar 388 milyon 600 bin belly
-kaido - 4 milyar 611 miyon 100 bin belly
-karasakal (marshall d. teach) - 2 milyar 247 milyon 600 bin belly
eski yonkou
-beyazsakal (edward newgate) - 5 milyar 46 milyon 600 bin belly
otakuturk.net/foto
manga çeviri ekiplerine bakıyorum. çoğunlukla bir seriyi bir ekip çeviriyor. öyle her seriye de el atacağız demiyorlar. mesela x mangası popüler bir manga ve a ekibi çeviriyor diyelim. diğer ekipler gelip "biz de bu seriyi çevireceğiz" demiyorlar. çevirilmeyen ya da çevirisi yarım bırakılmış bir seri varsa ona el atıp onu çeviriyorlar. Ha bazen yavaş ilerleyen bir seriyi çevirmek isteyen bir ekip, çeviren ekiple konuşup anlaşarak çeviriyi devralabiliyor. Ancak kimse açgözlülük yapmıyor.
Ancak anime çeviri ekiplerine bakıyorum. Çoğunluğu nerede popüler bir anime var hemen Hepsi aynı anda üstüne atlıyor. tamam çeviren ekip sayısının fazla olması hem çeviri kalitesi hem de birden fazla seçenek olması bakımından çok iyi ama herkes popüler serilere yönelince çevirilmeyen bir yığın anime ortada kalıyor.
özetlemek gerekirse, anime çeviri ekiplerine bir düzen gerekiyor. hani tamam isteyen yine istediği seriyi çevirsin ama şöyle ekiplerin kurucuları toplansalar, deseler ki: "kardeşim bu sezon çıkacak animelerin listesi bu, popüler animeleri isteyen herkes çevirebilir ama geriye kalan animeler bunlar, hepsini düzenli ve organize şekilde çevireceğiz" diyerek, aralarında anlaşıp her biri bazı serilere el atsa, bu seriler hiç çevirilmemiş ya da yarım bırakılmasa fena olmaz mı?
anime çeviri ekipleri, hemen öyle olmaz falan demeyin. bakın manga çeviri ekipleri bunu yapabiliyorlar. bence siz de yapabilirsiniz diye düşünüyorum. bence siz de bir düşünün...
Ancak anime çeviri ekiplerine bakıyorum. Çoğunluğu nerede popüler bir anime var hemen Hepsi aynı anda üstüne atlıyor. tamam çeviren ekip sayısının fazla olması hem çeviri kalitesi hem de birden fazla seçenek olması bakımından çok iyi ama herkes popüler serilere yönelince çevirilmeyen bir yığın anime ortada kalıyor.
özetlemek gerekirse, anime çeviri ekiplerine bir düzen gerekiyor. hani tamam isteyen yine istediği seriyi çevirsin ama şöyle ekiplerin kurucuları toplansalar, deseler ki: "kardeşim bu sezon çıkacak animelerin listesi bu, popüler animeleri isteyen herkes çevirebilir ama geriye kalan animeler bunlar, hepsini düzenli ve organize şekilde çevireceğiz" diyerek, aralarında anlaşıp her biri bazı serilere el atsa, bu seriler hiç çevirilmemiş ya da yarım bırakılmasa fena olmaz mı?
anime çeviri ekipleri, hemen öyle olmaz falan demeyin. bakın manga çeviri ekipleri bunu yapabiliyorlar. bence siz de yapabilirsiniz diye düşünüyorum. bence siz de bir düşünün...
2015 yılından beridir manga çevirisi yapan ekiptir. drfiters, buzzer beater, barakamon ve hokuto no ken çevirdikleri serilerden bazılarıdır.
2013 yılından beri çeviri yapıp yayınlayan manga çeviri ekibidir. one piece, berserk ve hajime no ippo çevirdikleri mangalardan bazılarıdır. yıllardır düzgün, kaliteli ve istikrarlı bir şekilde manga çevirisi yapan bir ekiptir.
soul eater serisinin yan hikayesi olan 2014 yapımı, 12 bölümlük animedir.
Güzel bir seri olan soul eater, gerek kendine has çizimleri gerekse güzel konusu ile bir dönem izleyiciler tarafından büyük bir heves ve heyecanla izlenmiş bir seridir. her ne kadar mangası final yapmış ve animesi de tam bitmiş olsa bile, başta ben olmak üzere birçok kişi tarafından yıllardır ikinci sezonu beklenen bir animedir. izlemenizi öneriririm.
Anime hakkında genel bilgilere gelecek olursak;
atsushi okuba tarafından çizilen, mangası 2004-2013 yılları arasında 25 cilt olarak, Animesi ise 2008-2009 yılları arasında 51 bölüm olarak yayınlanmış olan shounen anime serisidir. Ayrıca serinin 2014 yılında soul eater not adında 12 bölümlük bir yan serisi de yayınlanmıştır.
konusu: uzun zaman önce kishin ile shinigami arasında büyük bir savaş olmuştur. Bu savaş sonunda shinigami, kishin'i yenerek onu mühürlemiş ve kimsenin ulaşamayacağı bir yere hapsetmiştir. Shinigami tüm Bu olayların ardından bir akademi kurmuştur. bu akademinin amacı kishin olabilecek kötü ruhları yakalamak ve bir daha böyle büyük bir felaket yaşanmasını engellemektir.
Akademide öğrenciler bir silah teknisyeni ve bir de silaha dönüşebilen insanlardan oluşan, 2 kişilik ekipler halinde hareket etmektedir. Bu ekiplerin amacı 99 şeytan ve 1 cadı ruhu yakalayarak, insan silahların, shinigami tarafından kullanılabilecek ölüm tırpanına dönüşmesi ve teknisyenlerinde güçlü birer savaşçı olması sağlanarak kötü güçlere karşı güç kazanmasıdır.
Seri, bu koşullar altında, ana karakterler soul eater (soul evans), maka albarn, black star, death the kid, Tsubaki Nakatsukasa, Liz Thompson ve patty thompson'ın akademi içerisinde ve dışarısında, şeytanlara karşı mücadelelerini ve kishin'e karşı olan savaşlarını anlatmaktadır.
Anime hakkında genel bilgilere gelecek olursak;
atsushi okuba tarafından çizilen, mangası 2004-2013 yılları arasında 25 cilt olarak, Animesi ise 2008-2009 yılları arasında 51 bölüm olarak yayınlanmış olan shounen anime serisidir. Ayrıca serinin 2014 yılında soul eater not adında 12 bölümlük bir yan serisi de yayınlanmıştır.
konusu: uzun zaman önce kishin ile shinigami arasında büyük bir savaş olmuştur. Bu savaş sonunda shinigami, kishin'i yenerek onu mühürlemiş ve kimsenin ulaşamayacağı bir yere hapsetmiştir. Shinigami tüm Bu olayların ardından bir akademi kurmuştur. bu akademinin amacı kishin olabilecek kötü ruhları yakalamak ve bir daha böyle büyük bir felaket yaşanmasını engellemektir.
Akademide öğrenciler bir silah teknisyeni ve bir de silaha dönüşebilen insanlardan oluşan, 2 kişilik ekipler halinde hareket etmektedir. Bu ekiplerin amacı 99 şeytan ve 1 cadı ruhu yakalayarak, insan silahların, shinigami tarafından kullanılabilecek ölüm tırpanına dönüşmesi ve teknisyenlerinde güçlü birer savaşçı olması sağlanarak kötü güçlere karşı güç kazanmasıdır.
Seri, bu koşullar altında, ana karakterler soul eater (soul evans), maka albarn, black star, death the kid, Tsubaki Nakatsukasa, Liz Thompson ve patty thompson'ın akademi içerisinde ve dışarısında, şeytanlara karşı mücadelelerini ve kishin'e karşı olan savaşlarını anlatmaktadır.